Wall Street Journal’a göre, 17 Mart’ta Altın On Verisi, ABD ile Suudi Arabistan arasında geçmişte yapılan güvenlik için petrol anlaşması, bugün Ukrayna’daki maden anlaşması için alarm verdi. II. Dünya Savaşı’ndan sonraki on yıllarda, ABD petrol şirketleri ABD’nin kalkınmasını hızlandırmak için Suudi Arabistan’a ham petrol pompaladı ve Suudi Arabistan’daki ABD hava üssü Suudi güvenliğini güçlendirdi. Suudi Arabistan 1980’de enerji endüstrisini kamulaştırdıktan sonra bile, o zamanki Başkan Jimmy Carter güvenlik için petrol düzenlemesini sürdürdü. Suudiler, Washington’un ne zaman kuvvet konuşlandıracağını belirlemede ekonomik faktörlerin her zaman kilit öneme sahip olmadığını gördüklerine göre, yazılı savunma güvenceleri arıyorlar. Jeopolitik analistler bunun nedeninin ABD’nin ekonomik çıkarlarının önemli ölçüde değişebilmesi olduğunu söylüyor. Amerika Birleşik Devletleri, Orta Doğu petrolüne olan bağımlılığını büyük ölçüde sona erdirirken, aynı zamanda bölgedeki görünüşte bitmeyen çatışmalardan bıktı. Washington’daki Orta Doğu Enstitüsü’nde akademisyen olan Greg Goss şunları söyledi: "Ukraynalılar, ABD’nin örtülü güvenlik garantileri için nadir toprak elementlerindeki ABD’nin ekonomik çıkarlarına güvenebileceklerini düşünecek kadar saflar. Bunun bir örneği, 2019’da, Trump’ın ilk döneminde, şüpheli İran insansız hava aracı ve füze saldırılarının Suudi Arabistan’ın en büyük petrol tesisini bozması, ancak ABD’nin doğrudan yanıt vermemesidir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
ABD basını: ABD ile Suudi Arabistan arasındaki "güvenlik karşılığı petrol anlaşması" Ukrayna için bir uyandırma çağrısı
Wall Street Journal’a göre, 17 Mart’ta Altın On Verisi, ABD ile Suudi Arabistan arasında geçmişte yapılan güvenlik için petrol anlaşması, bugün Ukrayna’daki maden anlaşması için alarm verdi. II. Dünya Savaşı’ndan sonraki on yıllarda, ABD petrol şirketleri ABD’nin kalkınmasını hızlandırmak için Suudi Arabistan’a ham petrol pompaladı ve Suudi Arabistan’daki ABD hava üssü Suudi güvenliğini güçlendirdi. Suudi Arabistan 1980’de enerji endüstrisini kamulaştırdıktan sonra bile, o zamanki Başkan Jimmy Carter güvenlik için petrol düzenlemesini sürdürdü. Suudiler, Washington’un ne zaman kuvvet konuşlandıracağını belirlemede ekonomik faktörlerin her zaman kilit öneme sahip olmadığını gördüklerine göre, yazılı savunma güvenceleri arıyorlar. Jeopolitik analistler bunun nedeninin ABD’nin ekonomik çıkarlarının önemli ölçüde değişebilmesi olduğunu söylüyor. Amerika Birleşik Devletleri, Orta Doğu petrolüne olan bağımlılığını büyük ölçüde sona erdirirken, aynı zamanda bölgedeki görünüşte bitmeyen çatışmalardan bıktı. Washington’daki Orta Doğu Enstitüsü’nde akademisyen olan Greg Goss şunları söyledi: "Ukraynalılar, ABD’nin örtülü güvenlik garantileri için nadir toprak elementlerindeki ABD’nin ekonomik çıkarlarına güvenebileceklerini düşünecek kadar saflar. Bunun bir örneği, 2019’da, Trump’ın ilk döneminde, şüpheli İran insansız hava aracı ve füze saldırılarının Suudi Arabistan’ın en büyük petrol tesisini bozması, ancak ABD’nin doğrudan yanıt vermemesidir.