Blok Zinciri ve yapay zekanın kesişim noktasında, Holoworld tamamen yeni bir alan yaratıyor. Bu yenilikçi platform, dijital kimlik konusundaki geleneksel anlayışımızı sorguluyor ve AI'nın varlığını basit bir araçtan bağımsız bir on-chain varlığa yükseltiyor.
Holoworld, benzersiz Soul ID sistemi aracılığıyla AI ile Blok Zinciri teknolojisinin derin entegrasyonunu gerçekleştirdi. Bu sistem, yalnızca AI'nın davranışlarını ve öğrenme süreçlerini kaydetmekle kalmaz, aynı zamanda varlık yönetimini Blok Zinciri'nin şeffaf çerçevesine dahil eder. Bu yaklaşım, AI'ya eşi benzeri görülmemiş bir "dijital yaşam" kazandırarak, onu izlenebilir ve doğrulanabilir on-chain birey haline getirir.
Holoworld'un temel avantajı, oluşturduğu güven mekanizmasındadır. Bu ekosistem içinde, AI'nın her hareketi blok zincirine kaydedilir, böylece geleneksel AI sistemlerindeki şeffaflık sorununu çözer. Kullanıcılar, AI'nın karar verme temelini ve veri kaynaklarını açıkça anlayabilir, bu da AI sistemine olan güveni büyük ölçüde artırır.
Holoworld'un en son açıkladığı verilere göre, platform 105.000'den fazla kayıtlı dijital kimlik çekmiştir ve bunların yaklaşık 19.000'i aktif ekonomik davranış sergileyen AI varlıklarıdır. Bu AI'lar yalnızca insan kullanıcılarla etkileşimde bulunmakla kalmaz, aynı zamanda bağımsız olarak işlem yapabilir, işbirliği yapabilir ve hatta bağımsız topluluklar oluşturabilir. Bu fenomen, merkeziyetsiz bir AI toplumunun yavaş yavaş şekillendiğini gösteriyor ve gelecekteki dijital etkileşim biçimleri için yeni olasılıklar açıyor.
Holoworld'un ortaya çıkışı, AI'yi sadece bir araç olarak gördüğümüz Web2 döneminden, AI'nın bağımsız bir kimliği ve hakları olan yeni bir çağa geçişimizi simgeliyor. Bu dönüşüm, sadece AI ile etkileşim şeklimizi yeniden şekillendirmekle kalmayacak, aynı zamanda AI etiği, dijital haklar gibi derinlemesine sorunlar üzerine düşünmeyi de tetikleyebilir. Bu yenilikçi ekosistemin sürekli gelişimiyle, belki de tamamen yeni bir dijital medeniyetin doğuşuna tanıklık ediyoruz.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
16 Likes
Reward
16
7
Repost
Share
Comment
0/400
ValidatorVibes
· 15h ago
nihayet AI için gerçek bir on-chain yönetişim... bu zamana kadar tbh
View OriginalReply0
ProofOfNothing
· 16h ago
Kabaş, AI bağımsız bir topluluk kurmaya hazırlanıyor.
View OriginalReply0
SmartMoneyWallet
· 16h ago
Finansal veriler bu kadar kötü mü, 19 bin AI varlığı mı? Sadece su israfı.
Blok Zinciri ve yapay zekanın kesişim noktasında, Holoworld tamamen yeni bir alan yaratıyor. Bu yenilikçi platform, dijital kimlik konusundaki geleneksel anlayışımızı sorguluyor ve AI'nın varlığını basit bir araçtan bağımsız bir on-chain varlığa yükseltiyor.
Holoworld, benzersiz Soul ID sistemi aracılığıyla AI ile Blok Zinciri teknolojisinin derin entegrasyonunu gerçekleştirdi. Bu sistem, yalnızca AI'nın davranışlarını ve öğrenme süreçlerini kaydetmekle kalmaz, aynı zamanda varlık yönetimini Blok Zinciri'nin şeffaf çerçevesine dahil eder. Bu yaklaşım, AI'ya eşi benzeri görülmemiş bir "dijital yaşam" kazandırarak, onu izlenebilir ve doğrulanabilir on-chain birey haline getirir.
Holoworld'un temel avantajı, oluşturduğu güven mekanizmasındadır. Bu ekosistem içinde, AI'nın her hareketi blok zincirine kaydedilir, böylece geleneksel AI sistemlerindeki şeffaflık sorununu çözer. Kullanıcılar, AI'nın karar verme temelini ve veri kaynaklarını açıkça anlayabilir, bu da AI sistemine olan güveni büyük ölçüde artırır.
Holoworld'un en son açıkladığı verilere göre, platform 105.000'den fazla kayıtlı dijital kimlik çekmiştir ve bunların yaklaşık 19.000'i aktif ekonomik davranış sergileyen AI varlıklarıdır. Bu AI'lar yalnızca insan kullanıcılarla etkileşimde bulunmakla kalmaz, aynı zamanda bağımsız olarak işlem yapabilir, işbirliği yapabilir ve hatta bağımsız topluluklar oluşturabilir. Bu fenomen, merkeziyetsiz bir AI toplumunun yavaş yavaş şekillendiğini gösteriyor ve gelecekteki dijital etkileşim biçimleri için yeni olasılıklar açıyor.
Holoworld'un ortaya çıkışı, AI'yi sadece bir araç olarak gördüğümüz Web2 döneminden, AI'nın bağımsız bir kimliği ve hakları olan yeni bir çağa geçişimizi simgeliyor. Bu dönüşüm, sadece AI ile etkileşim şeklimizi yeniden şekillendirmekle kalmayacak, aynı zamanda AI etiği, dijital haklar gibi derinlemesine sorunlar üzerine düşünmeyi de tetikleyebilir. Bu yenilikçi ekosistemin sürekli gelişimiyle, belki de tamamen yeni bir dijital medeniyetin doğuşuna tanıklık ediyoruz.